Karagöz,Kukla gibi cansız,meddah gibi tek anlatıcılı sözlü
seyirlik oyunları yanında,canlı oyucularla oynanan en belli başlı geleneksel
tiyatrosu Ortaoyunu’dur.Pişekar ve Kavuklu,oyun tümüyle bu iki kişinin
ekseninde gelişir.Bütün oyunun çatısı,gerilimli bu iki kişinin
karşıtlığında,aralarındaki çatışmada gelişir.
Eski Ortaoyunlarının başındaki curcuna bölümünü atlarsak,bir
Ortaoyunun da dört bölüm vardır.
1-ÖNDEYİŞ : Zurna Pişekar havası çalar,Pişekar iki eliyle
dört bir yanı selamladıktan sonra zurnacıyla söyleşir.Sonra zurna genel olarak
Kavuklu havası çalar ve kavuklu ile kavuklu arkası (cüce veya kambur)
gelir.Zenne takımı veya Çelebi gibi başka kişilerin gelip,Pişekar ile iş
konuştukları olur.Çoğu kez Kavuklu ile Kavuklu-arkası,Pişekar’ı birden görünce
korkarlar,korkularından yer,birbirlerinin üstüne düşerler.
2-SÖYLEŞME (Arzbar-Tekerleme) : Karagöz’de ki Muhavere gibi
oyunun,ustalık isteyen bölümüdür.Kavuklu ile Pişekar arasındaki çene yarışıdır.
3-FASIL : Tekerleme sona erip,bunun bir düş olduğu anlaşıldıktan
sonra Fasıl denilen asıl oyuna geçilir.Çoğu kez Kavuklu iş
aramaktadır,tekerleme sonunda Pişekar bu işi ona bulur.
4-BİTİŞ : Pişekar nasıl oyunu seyircilere tanıtıp
sunmuşsa,oyunu bitirmekte yine Pişekar’a düşer.Seyircilerden özür diler,gelecek
oyunun adını ve yerini duyurur.
Oyun yerinde belli başlı iki parça dekor bulunur.YENİ DÜNYA
ile DÜKKAN adı verilen birbirine benzeşen iki,üç,dört kanatlı bir kafes,bir
paravandır.
Oyucuların giyim kuşamlarını koyduğu sandığa PUSAT veya
PUSAT ODASI denilir.
Ortaoyununda önemli aksesuarlardan birisi de Pişekar’ın
elinde tuttuğu iki dilimli,birbirine çarpıp ses çıkaran
ŞAKŞAK’tır.Mimus,Commedia dell’arte gibi halk tiyatroları türünde de
kullanılıyordu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder