21 Eylül 2015 Pazartesi

AHMET ÜMİT BAB-I ESRAR



Genel eğilime karşın son derece beğendiğim bir Ahmet Ümit kitabı.
Birçok kişi gibi ben de bu kitabı Elif Şafak'ın Aşk isimli kitabından sonra okudum. Elbette Elif Şafak'ın bir Ahmet Ümit seviyesine gelebilmesi için kırk fırın ekmek yemesi lazım. Yine de iki kitabı arka arkaya okuyunca mevlana - şems ilişkisine ve yaşanan olaylara ilişkin genel bir tablo canlandı gözümde. Yine de bu resmi tamamlamak için bir de öyle zannediyorum Saide Kuds'un kimya hatun kitabını da okumak lazım.
Genel kanaatin aksine kitabın gerek kurgusunu gerek dilini beğendim; Kitabın baş karakterinin kadın olması biraz sıkıntılı olmuş, çünkü her ne kadar olay örgüsüne uysa da bir kadını, kadının ağzından anlatmak malesef her erkeğe verilmiş bir yetenek değil. Kadınların biz erkeklerden farklı düşündüğü, hissettiği bir çok durum var; bir erkeğin bu dünyaya tam anlamıyla nüfus edebilmesi zor oluyor.
Diğer yandan ahmet ümit'in yaşanan olayları objektif bir üslup ile de yansıtmasını çok seviyorum ben. öyle zannediyorum ki kitabı beğenmeyenler genellikle mevlana - şems ilişkisine dair, daha uhrevi, ilahi bir takım açıklama, çözümleme, değerlendirmeler bekliyorlar; halbuki kitap bu kadar yoğun bir anlatıma girmeden okuyucunun önüne tüm olayları serip kendi kararını kendisinin vermesini istiyor. zaten öyle zannediyorum ki bu tür değerlendirmeleri yapabilmek için de bu tür öğretiler içerisinde yıllar geçirmiş olmak gerek; sadece üç yıllık araştırma ile elde edilebilecek bir dıştan bakış buna kafi gelmez. öyle zannediyorum ortalama okuyucu, cem yılmaz'ın gösterisinde şaka yollu söylediği gibi, bir kitap parasına hayatın anlamını anlatmasını istiyo ahmet ümit'ten; kimse kusura bakmasın bu elbette mümkün değil. zaten kitabın akışı içerisinde bir çok yerde ahmet ümit de bunu bir mevlevi şeyhi'nin ağzından, hakikati arayıp, bulmanın ne kadar zor olduğundan bahsedip söylüyor.
Neticeten diyeceğim şu ki, kitabı okuyun, okutunuz efendim; gayet de güzel bir eser ortaya çıkmış; kendisini de hızlı okutuyor, göz açıp kapayana kadar bitiyor zaten; kısa ancak çok bölümden oluşan anlatımı temponun hiç düşmemesini sağlıyor. eğer kitabın sonunda bu konuda daha da fazla eser okumak isterseniz onların da bir listesi var; daha derin okuma yapmak isteyenler de böylelikle unutulmamış. gönül rahatlığı ile tavsiye ediyorum efendim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder