İstanbul Erkek Lisesi mezunudur. Sanat hayatına Bakırköy Halkevi'nde tiyatro ile başladı. İstanbul ve Ankara'da Devlet tiyatroları ve İstanbul Şehir Tiyatroları'nın oyunlarında rol aldı. Tiyatro Ses, Küçük Sahne gibi özel tiyatrolarda Sadri Alışık, Cahit Irgat, Nevin Akkaya ve Şükran Güngör gibi oyuncularla görev aldı. Rol aldığı Fareler ve İnsanlar adlı oyunun yönetmeni Muhsin Ertuğrul ile tanıştı.
Ancak 1950'lerden itibaren rol almaya başladığı sinema
filmleri ile asıl ününü kazandı. Özellikle 1970'lerin kalabalık kadrolu ve
genellikle Ertem Eğilmez'in yönettiği filmlerde önemli roller aldı. En bilinen
rollerinden biri onunla özdeşleşen Hababam Sınıfı serisindeki Özel Çamlıca
Lisesi'nin tatlı sert Müdür Yardımcısı Kel Mahmut tiplemesi oldu. 400'e yakın filmde
rol aldı. Adile Naşit'le beraber oynadığı filmlerle Türk sinemasının unutulmaz
ikililerinden oldu.
İlk dönem filmlerinden önemli olarak Edi ile Büdü, Halıcı
Kız, Kalbimin Şarkısı, Miras Uğruna, Balıkçı Güzeli; daha sonraki dönemde
çekilen kalabalık kadrolu aile filmleri arasında Neşeli Günler, Gülen Gözler,
Gırgıriye, Görgüsüzler, Mavi Boncuk, Bizim Aile, Aile Şerefi sayılabilir. Münir
Özkul, 1980 sonrası ise dönemin akımı olan video için çekilen pek çok filmde
rol almıştır.
Televizyon dizilerinin yaygınlaştığı dönemde dizi
oyunculuğundan uzak dursa da Uzaylı Zekiye, Ana Kuzusu ve Şaban ile Şirin gibi
dizilerde rol aldı. Özkul'a 1998 yılında Kültür Bakanlığı tarafından Devlet
Sanatçısı unvanı verildi. 1998 yılında Hamdi Alkan'ın canlandırdığı "Yarmagül"
karakterinin dedesini oynadığı Reyting Hamdi televizyon programında kamera
karşısına çıktı.
Hayatının önemli bir kısmını alkolle savaşarak geçirdi.
1990'lı yılların ortasında alkolü tamamen bıraktı.
Özkul dört kez evlendi ve üç çocuğu oldu. İlk eşi Şadan,
ikinci eşi Suna Selen, üçüncü eşi "Tophaneli Örümcek" lakaplı Yaşar
ve son 27 yıldır evli olduğu eşi Umman Özkul'dur. Oyuncu ve sunucu Güner
Özkul'un babasıdır. Güner Özkul'a göre babası "evlilikten korkmazdı ama
boşanamamaktan korkardı".
Demans hastalığı ile yaşayan Özkul, 2003 yılından bu yana
evinden dışarıya çıkmak ve kimseyle görüşmek istemiyor. Hastalığı yüzünden
geçmişe dair birçok şeyi hatırlamıyor ve ölen arkadaşlarının yaşadıklarını
sanıyor. Özkul, kendisine ait mütevazı bir evde rahat bir yaşam sürdürüyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder